Ne çok duyuyoruz bu cümleyi… “Ortalıkta düzgün erkek mi var sanki?” ya da “Ortalıkta düzgün kadın kaldı mı ki?”. Eskiler bir şeyi 40 kere söylersen olur demiş. Şimdiki kişisel gelişimciler ya da enerji terapistleri kelimelerin ya da düşüncelerin gücü diyor. Sonuç olarak nereden bakarsak bakalım, ilişkilerle ilgili birçok benzer cümleler kuruyoruz. Buna “İdeal erkeklerin hepsi evli!” cümlesini de ekleyebiliriz.Bunların hepsi toplumsal bilinçten gelen; her zaman öyle olmasa dahi, kendimizi öyle olduğuna inandırdığımız kalıplar…
Nerede bu düzgün erkekler
Yunus Sezener’in “Ortalıkta Düzgün Erkek Var!” kitabı “Nerede bu düzgün erkekler” diyen kadınlara; “İşte buradayız” diyen erkeklere yazılmış ve ilişkilere kuşbakışı bir bakış atan bir başucu kitabı. Hayatın her alanında olduğu gibi ilişkilerde de asıl konu, beklenti yönetimi ve hayal kırıklığına bakış açısını dönüştürebiliyor olmak.
Düzgün erkek kaldı mı
Bizi kısıtlayan varsayımlar, geçmişten gelen ve bir türlü kurtulamadığımız ön yarılarımız, ilişkiye ve kişilere yüklenen anlamlar her zaman bizim engelimiz olabiliyor. İşin içine ailenin bakış açısı, denk olma durumu, tip-tarz gibi yan faktörler de girince birinden gerçekten hoşlanmak hatta onu hayatımıza olmak zorlaşabiliyor. Sonuç: “Ortalıkta düzgün erkek kaldı mı?” ya da “Sanki ortalıkta düzgün kadın var!” tarzı çıkarımlar!
Birçok kalıpla ilişki olasılıklarını eleme
Her şeyden önce “Düzgün Kadın/ Erkek” nasıl bir şey onu tanımlayabilmek lazım… Herkesin düzgünden anladığı şey farklı olabilir. Sanki nesli tükenen bir canlıymışçasına söz edilen bu düzgün erkek ve kadınlar yerine, kendimizi uyumlanmaya ya da bir ilişkiyi deneyimlemeye odaklayabilsek ortalıkta bir sürü seçenek olduğunun farkına varacağız. Biz toplumsal bilinçten gelen birçok kalıpla ilişki olasılıklarını bir bir elerken; bu bir türlü birini bulamama durumu gerçeğimiz haline dönüşüyor.
Koyduğumuz kriterler yalnızlığı, yalnızlık daha çok kriteri beraberinde getiriyor. Eksik parçamızı tamamlamak, bir başkası ile bir bütün olabilmek, ancak bir partnerin olunca güvende olabileceğine inanmak gibi yanlış kodlamalar arasında sıkışıp kalıyoruz. Bu sıkışmışlık durumu dış dünyayla ilgili başka başka bahaneler üretmeye zorluyor bizi… İyi adamların hepsi kapıldı, zamane kızlarının amacı farklı, ortalıkta düzgün kimse yok… Biraz da köşelerimiz sivri, ilişkilerle ilgili “-meli / malı” ile biten ön koşullarımız varsa işimiz iyice zor demektir.
Tüm bunlardan sıyrılıp gerçek bir ilişkiye niyet etmek ve bu niyet sayesinde bir deneyim yaşamak son derece mümkün! Ancak siz hala deneyimin kendisine değil de şekline, sonuçta ne olması ve nasıl olması gerektiğine, size verilen değeri karşınızdaki üzerinden tespit etmeye odaklanacaksanız; tabi ki düzgün erkek de çok az, düzgün kadına rastlamak da çok zor!