Büyük sayılar kanunu rastlantısal bir değişkenin uzun vadeli kararlılığını tanımlayan bir olasılık teoremidir. Bu teorem ilk olarak Jacob Bernoulli tarafından 20 yıllık bir çalışma sonucunda 1713 yılında tanımlanmıştır. Fransız matematikçi ve fizikçi S.D. Poisson 1835’te teoremin üzerine yaptığı çalışmalarla teoremi geliştirmiştir. En basit ve yalın şekliyle anlatmak gerekirse; bir bozuk parayı 10 kere üst üste havaya attığınızda 10 kez üst üste yazı ya da tura gelme ihtimali yüksektir. Bu sonuç çok şaşırtıcı olmaz. Ancak aynı bozuk parayı 1000 kez havaya attığınızda yazı ve tura gelme oranları %50’ye oldukça yaklaşmış olacaktır. Örneğin, 1000 atıştan sonra 520 ve 10000 atıştan sonra 5096 yazı görebiliriz. İşte bu teoreme “büyük sayılar kanunu” denir. Yani herhangi bir rastgele durumu ne kadar çok deneyimlerseniz farklı seçeneklerle karşılaşma ihtimaliniz olacaktır.
Büyük sayılar kanununu hayatımızın her alanında deneyimlememiz mümkündür. İş hayatında, çalıştığımız projelerde, ürettiğimiz işlerde, hatta ilişkilerimizde bile! Evet, yanlış duymadınız, ilişkilerimizde bile… Yıllar içinde birlerce kişi ile yüz yüze görüşmüş bir mentor olarak bunu net bir şekilde söyleyebilirim. Çünkü yaptığım işin temelinde yıllar içinde binlerce kez yazı-tura atmak var. Bir insanı bir konuda profesyonel yapan temel şey, o konu üzerine ne kadar zaman ve emek harcadığıdır. Bireylerin kendi ilişki olasılıkları üzerine harcayacağı zaman ya da yıllar içinde bu konuya ne kadar eğilecekleri diğer yaşam alanları dışında kalan zaman ve eforla sınırlıdır. Oysaki ben her yeni güne birilerinin ilişki olasılıkları üzerine mesai harcamak, kafa yormak ve vesile olmak için başlıyorum. Bu da beni kendi adıma olmasa da birileri adına her gün yeniden ve yeniden yazı-tura atışı yapmama olanak sağlıyor. Bu atışların her biri bana ve dolayısıyla danışanlarıma tecrübe ve öngörü olarak geri dönüyor.
Ancak insanoğlu bazen yapısı gereği bilgiye ya da verilere güvenmek yerine, istisnaların peşinden gidiyor. Bir başka değişle büyük sayılar kanununu göz ardı ederek “ya tutarsa”ların peşinden gidiyor. Yani 1000 kez yapılan yazı-tura atışından 600-650 kere yazı gelmesini bekliyor. Belki de olabilir diyerek ‘büyük sayılar kanununun’ en fazla 520 kere yazı gelir teorisini göz ardı ediyor.
Her şeyden önce belirtmem gerekir ki bu hayatta hepimiz için uygun bir eş var! Ancak bu eşe rastlamak önce kendimizi iyi tanımlamakla mümkün! Bir yandan bizim istediğimiz (kendi içimizde planladığımız) partner önemliyken; aynı oranda bizi de kimin isteyeceği konusuna kafa yormak gerekiyor. Belli nedenlerden dolayı bizimle uyumlu olamayacak birilerinin peşinden gitmek; üstelik bunu tekrar tekrar yapıyor olmak; her 1000 kez yazı-tura atışında 650 kez yazı gelmesini beklemekle eşdeğer! Daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi ne istediğini, dolayısıyla ne istemediğini biliyor olmak da büyük sayılar kanununa dâhil konulardan biri… Bu nedenle bazı kişiler bilgiye (buradaki bilgi büyük sayılar kanunu) itibar etmek yerine, buna direnç gösterip, istisnai durumların peşinden koşmaya kalkıyor. Küçük bir ihtimal de olsa belki tutma şansı var! Ama teorem gösteriyor ki; çok büyük bir ihtimalle tutmayacak. Daha önce binlerce kez deneyimlenmiş teorem gerçekleşecek ve siz yine hüsrana uğrayacaksınız. Yaptığım işteki başarı oranının yüksek olmasını buna bağlıyorum. Çünkü binlerce görüşmeden elde edilen veri, gün sonunda kimin kiminle mutlu olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu bize gösterebiliyor. Tabi ki iki kişi karşı karşıya geldiğinde uyumlu olsalar dahi, birtakım önceden hesaplanamayan yaşam gerçekleri nedeniyle olasılıkların boşa çıktığı olmuyor da değil! Konu insan olunca ve insan da her an dönüşen ve değişen bir varlık olduğu için önceden hiçbir şeyi net bir şekilde kestirebilmek mümkün değil. Ama yine de büyük sayılar kanunu her zaman çalışır ve bize büyük bir isabet oranıyla ihtimalleri gösterebilir.
Siz de hayatınızın bundan sonraki temel noktalarında, özellikle de ilişki olasılıklarınızı irdelerken, büyük sayılar kanununu göz önünde bulundurabilirsiniz. Yaptığınız seçimin yazı-tura atışında daha fazla yazı ya da tura gelmesini beklemek mi, yoksa olasılıklara açık olup, hayatı deneyimlemek mi olduğunu kendinize sormayı unutmayın! Teoreme (yani bilgiye) bağlı kalıp, konulara realist bir yaklaşım geliştirirseniz, hayatınızda daha az kötü sürpriz ve daha az hayal kırıklığı olacaktır.
Eylül 22, 2021